Kendini değersiz hisseden eş evliliği sürdüremiyor. Uzmanlardan mutlu bir beraberliğin kapılarını aralayan evlilik tüyoları...
Evlilik terapilerine gelen kadınların önemli şikayetlerinden birisi, ´benim evimdeki eşyalardan hiç farkım yok, evimde değerli değilim´ şeklindedir. Kendini böyle kıymetsiz hisseden bir insan evliliği yürütemez. Bu bakımdan, değerli olma duygusu, evlilikteki temel ihtiyaçlardan biridir.
Evliliği kimler başarabilir?
Evliliğin en büyük düşmanı sabit fikirli olmaktır. Evlilik insanların esnek olmasını gerektirir. Bunu başaramayan kimse, hangi kişilikte olursa olsun, karşıdakini kendi doğrularına çekmeye çalışacak, muhatabı hep veren taraf olacağından, bir süre sonra kendini değersiz ve kötü hissetmeye başlayacaktır.
Kişilikler ne kadar zıt olursa olsun, insanlar iyi ilişkiler kurmayı başarabilirler. Evliliklerin problemi, kişilik uyumsuzluğundan çok, iletişim kurmayı becerememekten kaynaklanır. Bunu başarabilenler sevgi, iyi niyet ve esnek olunması şartıyla, herkesle beraber olabilirler. Bir insanda bu üç özellik bulunuyorsa, bozulan ilişkilerin düzelmesi için uygulanabilir bir yol mutlaka vardır.
´Kendimi evde eşya gibi hissediyorum´ duygusu
Evlilik ve insan ilişkilerinin temeli sevgi, saygı ve güvene bağıdır. Bu bağlar aynı zamanda evliliğin temel ihtiyaçlarıdır. Bir erkeğin evde güven ortamı oluşturması, eve ekmek getirmesinden daha önemlidir. Evde sıcak bir atmosferin oluşması, iki tarafın da kendini değerli hissetmesine yol açar. Evlilik terapilerine gelen kadınların önemli şikayetlerinden birisi, ´benim evimdeki eşyalardan hiç farkım yok, evimde değerli değilim´ şeklindedir. Kendini böyle kıymetsiz hisseden bir insan evliliği yürütemez. Bu bakımdan, değerli olma duygusu, evlilikteki temel ihtiyaçlardan biridir.
Eşinize yalnız değilim duygusunu verin
Evlilikte, yakınlık ve dayanışma duygusu da ön plandadır. ´Sıkıntıya düştüğüm, hasta olduğum ya da güçsüzleştiğim zaman bana yardım edilebilir, sahip çıkılabilir, yalnız değilim´ düşüncesi kadına kendini güvende hissettirir. Bunun yanı sıra sorumluluk duygusu evlilikteki sorunların çözülmesine yardımcı olur. Eşlerde bireysel tepki yerine, ortak tepki gelişmeli, ´eşimle beraber ne yapabiliriz?´ düşüncesi yerleşmelidir. Çiftler değerli olma, kendini güvende hissetme, paylaşma ve sorumluluk duygusu gibi, evlilikteki temel ihtiyaçların farkına varmalıdır.
Eşler arasında yaş farkı sorun olur mu?
Eşler arasındaki yaş farkının fazlalığı, başlangıç için sorun olmayabilir, ama yaş ilerledikçe bir tarafın fedakarlık yapması gereken durumların ortaya çıkacağı da gözden kaçırılmamalıdır. Eğer taraflar uzun vadede bu fedakarlığa, yani yaş farkının muhtemel sonuçlarını göğüslemeye hazırsa, evlilik açısından hiçbir sakınca yoktur. Kişiler, eşlerinin ileri yaşlarda fiziksel gücünü kaybedeceğini düşünerek bunu kabul ediyorlarsa, evlilik gerçekleşebilir.
Evliliği kimler başarabilir?
Evliliğin en büyük düşmanı sabit fikirli olmaktır. Evlilik insanların esnek olmasını gerektirir. Bunu başaramayan kimse, hangi kişilikte olursa olsun, karşıdakini kendi doğrularına çekmeye çalışacak, muhatabı hep veren taraf olacağından, bir süre sonra kendini değersiz ve kötü hissetmeye başlayacaktır.
Kişilikler ne kadar zıt olursa olsun, insanlar iyi ilişkiler kurmayı başarabilirler. Evliliklerin problemi, kişilik uyumsuzluğundan çok, iletişim kurmayı becerememekten kaynaklanır. Bunu başarabilenler sevgi, iyi niyet ve esnek olunması şartıyla, herkesle beraber olabilirler. Bir insanda bu üç özellik bulunuyorsa, bozulan ilişkilerin düzelmesi için uygulanabilir bir yol mutlaka vardır.
´Kendimi evde eşya gibi hissediyorum´ duygusu
Evlilik ve insan ilişkilerinin temeli sevgi, saygı ve güvene bağıdır. Bu bağlar aynı zamanda evliliğin temel ihtiyaçlarıdır. Bir erkeğin evde güven ortamı oluşturması, eve ekmek getirmesinden daha önemlidir. Evde sıcak bir atmosferin oluşması, iki tarafın da kendini değerli hissetmesine yol açar. Evlilik terapilerine gelen kadınların önemli şikayetlerinden birisi, ´benim evimdeki eşyalardan hiç farkım yok, evimde değerli değilim´ şeklindedir. Kendini böyle kıymetsiz hisseden bir insan evliliği yürütemez. Bu bakımdan, değerli olma duygusu, evlilikteki temel ihtiyaçlardan biridir.
Eşinize yalnız değilim duygusunu verin
Evlilikte, yakınlık ve dayanışma duygusu da ön plandadır. ´Sıkıntıya düştüğüm, hasta olduğum ya da güçsüzleştiğim zaman bana yardım edilebilir, sahip çıkılabilir, yalnız değilim´ düşüncesi kadına kendini güvende hissettirir. Bunun yanı sıra sorumluluk duygusu evlilikteki sorunların çözülmesine yardımcı olur. Eşlerde bireysel tepki yerine, ortak tepki gelişmeli, ´eşimle beraber ne yapabiliriz?´ düşüncesi yerleşmelidir. Çiftler değerli olma, kendini güvende hissetme, paylaşma ve sorumluluk duygusu gibi, evlilikteki temel ihtiyaçların farkına varmalıdır.
Eşler arasında yaş farkı sorun olur mu?
Eşler arasındaki yaş farkının fazlalığı, başlangıç için sorun olmayabilir, ama yaş ilerledikçe bir tarafın fedakarlık yapması gereken durumların ortaya çıkacağı da gözden kaçırılmamalıdır. Eğer taraflar uzun vadede bu fedakarlığa, yani yaş farkının muhtemel sonuçlarını göğüslemeye hazırsa, evlilik açısından hiçbir sakınca yoktur. Kişiler, eşlerinin ileri yaşlarda fiziksel gücünü kaybedeceğini düşünerek bunu kabul ediyorlarsa, evlilik gerçekleşebilir.
Yorum ve basın bülteni için yazınız. Teşekkürler.